İlkokul çocuklarına destek olmak amacıyla ortaya çıkan ‘sınıf anneliği’ tartışılmaya başlanmıştı. Özellikle devlet okullarının kalabalık sınıflarında görev yapan sınıf annelerinden bir kısmı, kendilerini rollerine iyice kaptırıp öğretmene parmak sallayacak konuma geldiği gündeme taşınmıştı. Tartışmalar sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) harekete geçti.
Valiliklere, MEB Temel Eğitim Genel Müdürü Zarife Seçer tarafından gönderilen ‘Mevzuatta yer olmayan uygulamalar hakkında (Sınıf annesi)’ konulu yazıda, bu kişilerin sınıflarda çeşitli faaliyetlerde bulunarak velilerden aidat topladıklarına, ders araç-gereci temini yönünde faaliyette bulunduklarına, zaman zaman derslere müdahil olduklarına ve öğrencilerin görüntülerini kaydettiklerine dikkat çekildi.
Öğretmen dışındaki kişilerin eğitim ortamlarına müdahalesinin eğitimin niteliğini bozduğu ve pedagojik ilkelere aykırı durumlar oluşturduğu kaydedilen yazıda “Valiliğinizde okullarda sınıf annesi ve benzeri adlar altında mevzuatta yer almayan uygulamalara mahal verilmemesi, bu konuda okulların uyarılması ve gerekli tedbirlerin alınmasını hususunda gereğini rica ederim” ifadelerine yer verildi.
Kararın bildirilmesinin ardından bazı okulların sınıf annelerinin görevlerine son verilmesine dair duyurular paylaştığı görüldü.
Tartışmalar nasıl gündeme geldi?
Sınıf annelerinin ‘öğretmenin önüne geçtiği’ eleştirilerine karşı bazı veliler ve öğretmenler okuldaki işleri kolaylaştırdığı için sınıf anneliği uygulamasını destekliyordu. Ayrıca bazı sınıf annelerinin, Öğretmenler Günü’nde pahalı hediyeler almak için yüksek miktarlarda para toplaması, öğretmenlerden kendi çocuklarına özel ilgi beklemesi, veliler arasında gruplaşma yaratmaları da eleştiriler arasındaydı. Son olarak bir öğrencinin sınıf annesiyle tartışması gündem olmuştu. “Ben bu sınıfın sınıf annesiysem her şeyi bilmek zorundayım” diyen veliye, öğrencinin “Sınıf annesi sanki dünyanın ağası” diye cevap verdiği videoya tepki yağmıştı