Bursa’da bulunan Emekli Hayvanlar Çiftliği, emektar dostlarımızın kalan ömürlerini rahat bir şekilde geçirmelerini sağlıyor. Çiftlikte sağlık sorunları olan hayvanların tedavileri de yapılıyor.

Yaşlandığı için sokağa terk edilen köpek, hastalandığı veya bakılamadığı için atılan kedi, yaralanan ve artık eski gücüne kavuşamayacak olan katır, eşek, tavus kuşu ve daha niceleri…

İnsanların yaşamlarının bir döneminde yer almış ancak sonrasında mecburiyet veya vefasızlık nedeniyle terk edilmiş hayvanların huzurlu bir yuvaları var.

Bursa Emekli Hayvanlar Çiftliği, yaşamın ne çok kıymetli olduğunu insanlara anlatmaya, hayvanlara da hissettirmeye çalışan bir tesis.

Yılların vermiş olduğu yorgunluğu üzerinden atamayan yük hayvanları için kurulan Emekli Hayvanlar Çiftliği, günümüzde yaşlı, engelli ve yaralı hemen hemen her hayvana sahip çıkıyor.

HAYTAP’ın (Hayvan Hakları Federasyonu) bünyesinde kurulan çiftlikte at, eşek, inek, ördek, tavuk gibi çiftlik hayvanlarının yanı sıra sahipleri tarafından terkedilmiş sokak hayvanları da yeniden yuvalandırılacakları günü bekliyorlar.
Çiftliğin bir diğer kuruluş amacı ise çocuklara hayvan sevgisini hayvanat bahçesi parmaklıkları olmadan aşılayabilmek.

Psikolojik yaralar da tedavi ediliyor 

Emre Demir HAYTAP Bursa temsilciliği görevini üstleniyor.
Demir, çiftlikte yer alan her hayvanın farklı bir hikâyesinin olduğunu söylüyor.
“Her hayvan kalbi çok kırık bir şekilde geliyor”.

Özellikle geçtiğimiz yaz yaşadığımız orman yangınlarının ardından çok sayıda yaralı hayvanı ağırladıklarını belirten Emre Demir, bedenlerindeki yanıkların yanı sıra hayvanlarda oluşan psikolojik travmaları da tedavi etmeye çalıştıklarını anlatıyor.

“Bütün hayvanları kurtaramayacağımızın farkındayız. Burada bir pilot bölge var ve burada kurtarılan hayvanların birçok yere örnek olmasını istiyoruz. Buraya gelen her hayvanın sağlık problemleri olması sebebiyle de ciddi emekler veriliyor”.

Önemli olan hayvan sevgisini aşılamak 

Çiftlikte her yeni güne heyecanla başladıklarını vurguluyor Emre Demir.
Hayvanların temizlikleri, beslenmesi, bakımları gibi rutinleri bile kendilerine büyük keyif verdiğini söylüyor Demir ve ekliyor,

“Hayvanların saat kavramı yok ama çok güzel bir zaman kavramı var. Gün battığında ahırlara gitmeleri gerektiğini, doğduğunda çıkmaları gerektiğini, yemek saatlerini çok iyi biliyorlar ve her birisinin duygularının yanı sıra ayrı bir karakterleri var. İnanın onları izlemek bize çok fazla şey katıyor”.

Emre Demir kendi nesillerine hayvan sevgisinin hayvanat bahçelerinde aşılandığını belirtiyor.

Camın arkasından ayıyı, parmaklıkların arkasından kurdu görerek mutlu olmanın günümüzde çok geçerli ve haklı bir neden olarak görmediklerini belirten Demir, bu nedenle çocuklara hayvan sevgisi aşılamak için aileleri Emekli Hayvanlar Çiftliğine davet ettiklerini söylüyor.